KTAMS “artan şiddet olayları, ülkeye giriş çıkışlardaki denetimsizlik nedeniyle ülkenin sorma gir hanına dönmesi ve istisnai yurttaşlıklar dağıtılması” konularında duydukları rahatsızlığı dile getirmek için İçişleri Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Sendika yöneticileri, İçişleri Bakanı’nı “şampiyon” ilan ederek ülkeye bakanlık kapısına madalya astı.
Madalya “denetimsiz” giriş çıkışlar ve “usulsüz” yurttaşlık dağıtımı için verildi!

KTAMS,muhaceret ve yurttaşlık politikaları ile ilgili yaptığı eleştirilerde “Ülkemizi sorma gir hanına çevirdiniz” ve “Kimliğimizi, kültürümüzü, siyasi irademizi yok ediyorsunuz” yazılı pankartların açtı.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan bakanlık önünde açıklama yaptı.

“Artan şiddet olaylarından, ülkeye giriş çıkışlardaki denetimsizlikten ve ülkenin kimliği, kültürü ve dokusunun bozulmasına sebep verecek şekilde vatandaşlık dağıtılmasından” duyduğu endişeyi dile getiren Bengihan, okul, hastane, hapishane ve mahkemelerin nüfus artışını kaldıramadığını vurguladı.
Kamu okullarında bazı sınıfların nüfusunun 50’ye dayandığını, apartman dairelerinde onlarca kişinin kaldığını ve cezaevindeki tutuklu ve mahkûm sayısının 785 olduğunu belirten Bengihan, cezaevindeki tutuklu ve mahkûmların uyrukları ile ilgili bilgi de verdi. Buna göre, cezaevinde 187 KKTC, 96 çift uyruklu, 201 TC ve 301 üçüncü dünya ülkesi vatandaşı bulunuyor.
“2022 yılında çoğu üçüncü dünya ülkesi vatandaşı olan kişilerin deport işlemleri için devletin kasasından 9 milyon TL harcandığı” belirten Bengihan, Nisan 2023 itibarıyla “ülkede 22 bin civarında üçüncü dünya ülkesi vatandaşı olduğunu ancak 2 bin 500 civarında üçüncü dünya ülkesi vatandaşının okula gitmediğini” kaydetti.
İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler’in 12 Ocak 2023 tarihinde “Ülkede kayıt dışı bir yaşam istemediği, Mekansal Adres Kayıt Sistemi projesi için teknik çalışmaların tamamlandığı ve artık nüfusun takip edilebileceği ve Şubat ayında kayıt dışı herkesi göndereceği” şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Bengihan şu soruları sordu “Kayıt dışılığı önlemek için ne yaptınız?; Mekansal Adres Kayıt Sistemi projesi ne oldu?; Hangi Şubat ayından bahsediyorsunuz, 2024 Şubat mı?”
Uygulanan muhaceret politikasını Mevlana’nın “Kim olursan ol gel” felsefesine benzeten Bengihan, ülkede can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğunu ifade etti ve İçişleri Bakanını görevini yapmamakla ve Hükümet ile İçişleri Bakanlığını Kıbrıslı Türkleri kendi ülkelerinde azınlık durumuna düşürmekle suçladı. Bengihan, Mayıs ayında tek oturumda 113 istisnai vatandaşlık verildiğini, Üstel Hükümeti döneminde ise en az 607 istisnai vatandaşlık verildiğini de söyledi.
Bengihan konuşmasında, “Mevlana felsefesi gibi muhaceret politikası, gel diyor. Çünkü kumar, fuhuş, kara para, uyuşturucu, hırsızlık, yalan, rüşvet var. Çünkü ne yok? Adalet, denetim, caydırıcı ceza, sistem, düzen, hesap soran, otorite yok. Çünkü umursuz ve sorumsuz bir hükümet var” diye konuştu.
Ülkede nüfus politikası da olmadığını söyleyen Bengihan, “Kıbrıslı Türklerin kimliği, kültürü, siyasi iradesi yok oluyor. Siyasi gelecekleriniz ve parti menfaatleriniz, ülke menfaatinin ve çocuklarımızın geleceğinin önüne geçmiştir. Vicdanınız hiç sızlamıyor mu? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz? Hiç mi umurunuzda değil?” ifadelerini kullandı.