Çok merak ediyorum, sizin ailenizde hiç UBP’li yok mu?
Varsa ne yaptınız?
Mesela onu reddediniz mi?
Onunla görüşmeyi kestiniz mi?
*
Peki ailenizde yoksa arkadaş çevrenizde de mi hiç UBP’li bulunmuyor?
Bulunuyorsa ne yaptınız?
Mesela sırf partisi yüzünden onunla muhatap olmayı bıraktınız mı?
Veya “O meyhaneye geliyorsa ben gelmem” deyip arkadaş çevrenize tepki gösterdiniz mi?
“Bu UBP’li, bununla birlikte oturup bir kahve dahi içmem” mi dediniz?
*
Yahu kardeşim, siz neyin derdindesiniz?
Eğer Ulusal Birlik Partisi Başkanı ve yönetimi bu topluma ihanet içerisindeyse, onlara oy veren ve vermeye devam edenlerin de en az onlar kadar suçlu olduğunu bir gerçek değil mi?
E o zaman Tufan Erhürman’a ile partisine neden kızıyorsunuz ki?
Bugün Erhürman’a ve partili arkadaşlarına, sırf yolda rastlaştığı UBP yetkilileri ile fotoğraf çektirdiği için kızan sizler, o UBP’li yetkilileri o makama getirenlerle her gün birlikte değil misiniz?
En azından birbirinizi gördüğünüzde bir selam vermiyor musunuz?
Bir kahve ısmarlamak için birbirinizle yarışa girmiyor musunuz?
Yahu biz değil miyiz kültürümüzle övünen?
Orucunu açan birisi ile içkisini yudumlayan birisinin aynı masada olmasının güzelliğini savunan?
Bundan daha öte zıt bir inanç olabilir mi?
İki kutup bir arada aynı masada olduğu için buna “Zenginlik” diyoruz, hoşgörü kültürümüzle övünüyoruz ama işler bizim dışımızda gelişince hemen 180 derece dönüyoruz!..
Yani Erhürman’dan ne yapmasını bekliyordunuz?
Başbakanın suratına bir yumruk atmasını mı?
Yoksa sokak ortasında hepsinin yüzüne tükürmesini mi?
Hanginiz bunu yapıyor?
Veya hangimiz, o koltukta her kim olursa olsun cumhurbaşkanı ve/veya başbakanı görünce kalkıp bir elini sıkmıyoruz?
Yıllarca sırf görüşlerimiz yüzünden bizi ayrıştıranlara, “Vatan hani” damgasını vuranlara ve bizimle aynı karede yer alan insanlara “Bununla görünme” denmesine tepki gösteren biz değil miyiz?
Bunun insan hak ve özgürlüklerini kısıtlamak olduğunu savunmuyor muyuz?
Aynı zihniyet değil mi bizleri Türkiye’ye sokmayan ve deport eden?
Siz söyleyiniz, Erhürman’a tepki gösteren ve ayrıştırma yapmasını isteyen düşünceyle, bizleri yıllardır ayrıştıran ve dışlayan düşünce arasında ne fark var?
Her iki düşünce de karşısındakini “İhanet” ile suçluyor mu?
Her iki düşünce de, kendisine yakın olandan, karşısındaki düşünceye selam dahi vermemesini istemiyor mu?
Yapmayın arkadaşlar!..
Bırakınız bunu olsun yaşatalım!..
Evet, düşünceler çarpışsın!..
Fikirler çatışsın!..
İdeolojiler savaşsın!..
Mücadele hiç olmadığı kadar sertleşsin!..
Ama insanın insana olan saygısı baki kalsın!..
Aksi takdirde tavanda başlayacak olan ayrıştırma, tabanda savaşa dönüşür!..
Kendinden olmayana şiddet uygulaması başlar!..
Biz bu değiliz ve olmamalıyız!..



















