Sağlık Dernekleri Platformu, “Artık yeter” diyerek sokağa çıktı.
İlaç ve malzeme eksikliklerine dikkat çekmek için Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı önünde eylem yapıldı.
Eylemciler ilk olarak Maliye Bakanlığı önünde toplandı. “Kan Sulandırıcı Yok”, “Tetanoz Aşısı Yok”, “Antibiyotik Yok”, “Epilepsi MS İlacı Yok”, “Kanser İlaçları Yok”, “Alzheimer Parkinson İlacı Yok”, “Tahlillerimi İstiyorum”, “Tedavi İlaçla Olur, İlaca Erişim Hasta Hakkıdır”, “İlaç Eksikliği İnsanı Eksiltir”, “İlaçlara Yok Diyemezsiniz”, “Müşavir Değil İlaç İstiyoruz”, “Atamaya Para Var, İlaca Yok”, “İlaca Erişim En Temel İnsan Hakkıdır” yazılı dövizler taşınan eylemde, sloganlar da atıldı.
Sağlık Dernekleri Platformu Dönem Başkanı Ahmet Varoğlu eylemde yaptığı konuşmada, ilaç eksikliğinin, her gün üstesinden gelmeye çalışılan bir sorun olduğuna dikkat çekti.

“Sağlıkta tasarruf yapmaya çalışan Maliye Bakanlığı’nın gerçek adres olduğunu düşündüğümüz için buradayız” diyen Varoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın, ilaç ve malzeme eksiklikleriyle ilgili Maliye Bakanlığı’nı adres gösterdiğini söyledi.
Sağlık Dernekleri Platformu’nun 2016 yılında 11 örgütün bir araya gelmesiyle oluştuğunu ifade eden Varoğlu, “O günden bugüne kadar ne ilaç eksiklikleriyle ilgili çözüm ne de gelişme olmuştur” dedi.

Ardından Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit, hazırlanan basın açıklamasını okudu.
Kibrit, platformun, 2016 yılında sağlık derneklerinin temsil ettiği hasta toplulukları ve toplumun genelinin temel ihtiyacı olan sağlık hakkını dile getirmek ve eşit, erişilebilir sağlık hizmetleri için ortak mücadele etmek adına oluşturulduğunu belirtti.

“Yıllar içerisinde eşit, erişilebilir ve ücretsiz kamusal sağlığın en öncelikli konu olması gerekirken, ötelendiğini” savunan Kibrit, “Bunun yaşamlarımız üzerindeki vahim etkisini yaşayarak, deneyimledik” dedi.
“Ülkede sağlık hakkının yıllardır ihlal edildiğini” kaydeden Kibrit, kronik hastalığı bulunanlar, engelli bireyler, akut nedenlerle sağlık hizmetlerine ve tıbbi malzemelere ihtiyaç duyan on binlerce insanın sorunlarının katlanarak, büyümesi nedeniyle kaliteli ve çağdaş sağlık hizmetlerinden yoksun kalındığını belirtti.
İletişim cihazlarının bedelinin yüksek olması nedeniyle işitme cihazı alımını erteleyen her kişinin kulak sağlığına olumsuz etkileri olduğunu ve iletişimde zorluklar yaşadığını ifade eden Günay Kibrit, “İletişim de bir haktır ve bu hak işitme cihazları ile sağlanıyorsa devlet cihaz bedelini karşılamak zorundadır” dedi.
“Sosyal devlet anlayışına dayalı ulusal bir sağlık politikası olmadığı ve ülke kaynaklarının sağlık hakkını korumaya yönelik kullanılmadığı” eleştirisinde bulunan Kibrit, bu nedenle hastalar ve engelli bireylerin, düzenli tedavi için gereken ilaçlara, tıbbi malzeme ve olanaklara düzensiz bir şekilde veya hiç ulaşamadığını belirtti.
Hükümete ve ilgili bakanlıklar olarak Sağlık ve Maliye Bakanlığı’na çağrı yapan Günay Kibrit, “Sağlık hakkı, yaşam hakkıdır. Sağlık hakkı başka hiçbir gerekçeyle ötelenemez ve bu haktan hiçbir mazeretle taviz verilemez” dedi.
Basın açıklamasının sonrasında eylemciler yüzlerini bakanlık binasına dönerek, “Sayın Bakan Biz Buradayız Sen Neredesin?” diyerek, Maliye Bakanı’na seslendi.
Eylemciler, daha sonra Sağlık Bakanlığı’na yürüdü ve bakanlık önünde taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra eylemcilerin yanına gelerek, yaptığı açıklamada, ilacın küresel bir kriz olduğunu belirterek, köklü çözüme ulaşmanın yollarından birinin de ülkede ilaç fabrikalarını kurmak ve belli başlı ilaçları üretmeye başlayarak, ilaç üretim yelpazesini genişletmek olduğunu söyledi.
Bunların uzun soluklu icraatlar olduğunu ifade eden Altuğra, “Biz bu adımları atıyoruz. Ülkemizde kendi ölçüsünde hizmet veren bir ilaç fabrikamız vardır onunla yakından istişare içindeyiz” diye konuştu.
İlaca ulaşabilmenin çeşitli yolları olduğunu kaydeden Bakan Altuğra, ilacın üretildiğinden, ham maddesine ulaşmakta sıkıntı olmadığından, maddi kaynakla birlikte ilaçların ihtiyaca cevap verecek şekilde ülkeye geleceğinden emin olmak gerektiğini ifade etti.
Covid-19 döneminde başlayan sıkıntının hâlâ devam ettiğini dile getiren Altuğra, ham madde üretiminde Çin ve Hindistan’da iyice azalmaya gidildiğini, bazı hammaddelerin üretilmediğini söyledi. Bu nedenle ilacın yurt dışına çıkmasına tamamen engel getirildiğini veya belli ölçüde ilacın gönderilmesine izin verildiğini anlatan Bakan Altuğra, ülkeye gelen ilaçların kalemlerinde, miktarlarında ciddi sıkıntı yaşandığını belirtti.
Maddi sıkıntıları olduğunu yineleyen Altuğra, Maliye Bakanlığı ile istişarelerinin sürdürdüğünü belirterek, “Mali yönden Sağlık Bakanlığı’na daha fazla para ayrılması adına bizim çalışmamız ve talebimiz vardır. Sayın bakandan bu sözü biz aldık. Evet, bize daha fazla para ayıracak ve biz daha fazla ilaca ulaşabileceğiz” dedi.
Sıkıntının sadece para olmadığına dikkat çeken Altuğra, piyasada eksikliği olan ilaçlar bulunduğunu söyledi.
Özellikle iş insanlarına çağrı yapan Bakan Altuğra, “Gelin ülkemizde fabrikalarımızı kuralım, ilacımızı kendimiz üretelim. Avuç açan konumdan çıkalım, kendi ayaklarımız üzerinde duralım. Sadece ilaç için değil her türlü üretim için bu geçerlidir. Kendi ayakları üzerinde duran bir ülke ve ekonomiye sahip olmak istiyorsak avuç açan değil kendi ayakları üzerinde bir ülke olmalıyız” dedi.



















