Kıbrıs’ın güneyinde, Kıbrıslı Türk bir arkadaşımıza karşı son olarak yaşanan saldırının faili devlettir, yani Kıbrıs Cumhuriyeti’dir!..
Zaten “Son olarak” dememin nedeni de böyle ırkçı saldırıların daha önce yaşanmış olmasından dolayıdır!..
Kapılar açıldığından beridir güneyde benzer saldırıların sonu ne yazık ki bir türlü gelmiyor!..
Çünkü 2003 yılından beridir yaşanan ve yaşanmaya devam eden bu ırkçı saldırılar caydırıcı bir şekilde cezalandırılmıyor!..
Örneğin güneyde bir Kıbrıslı Rum’a yumruk atma ile bir Kıbrıslı Türk’e yumruk atma arasında ceza olarak fark vardır!..
Ve ne yazık ki bu farkın yaratılmasına “Bağımsız” olması gereken yargı da alet olmaktadır!..
Çok üzücü ama güneyde yargı, suç işleyen Kıbrıslı Rumlar’a ayrı bir tavır ortaya koyarken, diğer milletlerden olan ve suç işleyen kişilere karşı ne yazık ki faşist ve ırkçı bir biçimde yaklaşmaktadır!..
Oysa burada çalışması gereken mekanizma eşitlik, adalet, insan hakları ve özgürlüklerdir!..
Devlet ve yargı mekanizması bunu başaramasa da olayın yaşandığı andan itibaren çoğu Kıbrıslı Rum’un, yaşanan vahşeti kınaması, lanetlemiş olması ve bu zihniyetin kendilerinden olmadığını dile getirmeleri son derece önemlidir!..
Kıbrıs Rum Toplumunun, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden çok daha önde olduğunun bir göstergesidir!..
Hani “Bunu yapanlar bizden değil” diyorlar ya, aslında resmi tarihte de bizi bunu söylüyor!..
Geçmişte Rum faşistlerin, silahlarını önce ilerici Rumlara çevirdikleri gerçeği ortada!..
Uzun yıllardır bu faşistlerden mağdur olan Kıbrıslı Rumlar’ın isyanı kulaklarda!..
Şimdi o ses hiç olmadığı kadar güçlü çıkıyor!..
7’den 70’e Kıbrıslı Rumlar bu olaya tepki koyuyor!..
Bu çok güzel bir durum!..
Ayrıca yeni Başkan Hristodulidis’in yaşanan olayı kınaması, kabul edilemez olduğunu belirtmesi ve Kıbrıslı Türk Lider Ersin Tatar’ı araması, suçluların cezalandırılması açısından son derece umut verici bir yaklaşımdır!..
Şu anda olaya karışan iki kişi tutuklu bir şekilde yargı önüne çıkartılacak!..
Aslında bu mahkeme süreci, bir anlamda Kıbrıs Cumhuriyeti için de bir sınav niteliğindedir!..
Kendi vatandaşı olan Kıbrıslı Türklere ne kadar sahip çıktığını bu süreç belirleyecektir!..
Ve ilerisi için faşistlere ya korku verecektir ya da daha da cesaretlendirecektir!..
O nedenle bu süreç bana göre tarihi bir dönemeçtir!..
İnancım bu defa bu tarihi dönemeci en iyi şekilde atlatacağız!..
Atlatmalıyız da!..
Aksi takdirde güven kaybı daha da dibe vuracak ve başka istenmeyen olayların da önü açılacaktır!..
*
Bir de güneyde 3-4 yılda bir yaşanan şiddet olaylarına tepki gösteren arkadaşlarımız, lütfen kuzeyde her gün yaşanılan şiddet olaylarına da aynı oranda tepki göstersinler!..
Mesela Tahsin Bey!..
Ya da Elçi Bey!..
Güneydeki olayı kınamaları doğru, yerinde ama kuzeyde günlük olarak yaşanan taciz, tecavüz, şiddet, darp ve dahası suçlar için de kınamadan öteye gidip önlem alabilmek adına adımlar atsınlar!..
Her gün Kıbrıslı Türkler’in canına okunuyor!..
Şiddettin dili, dini, ırkı yoktur arkadaş!..
Hani gözümüze girenin gözden kaçmaması için uyarayım dedim



















