Sendikalar, “Elzem Hizmetlerde Grev Yasağı” düzenlemesine karşı Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davayı, kararnamenin yürürlükten kaldırılmasıyla geri çekti.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, “Hükümet, söz konusu kararnameyi başka bir Yasa Gücünde Kararname çıkararak yürürlüktKTAMS Başkanı Gen kaldırmıştır. Bu sebeple, dava konusu da ortadan kalktığı için, davamızı geri çektik” dedi.
Güven Bengihan, bazı sendika yetkililerinin de katılımıyla Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde bugün basın açıklaması yaptı.
Bengihan, hükümetin yasalara aykırı davranmayı alışkanlık haline getirdiğini savunarak, sendikalar olarak sürekli hukuk dersi verdiklerini ifade etti.
“Hükümetin aldığı Anayasa ve yasalara aykırı kararları” dava açarak durdurmaya ya da iptal etmeye çalıştıklarını belirten Bengihan, hükümetin Sivil Havacılık Dairesi’nde grev ilan edilmesinin üzerine kendilerine göre Anayasa’ya aykırı bir şekilde Yasa Gücünde Kararname çıkardığını belirtti.
Bengihan, şöyle devam etti:
“Toplu İş Sözleşmesi Grev Referandum Yasası’nda ilgili yıl içerisinde ‘grev yasağı, iki kere 60 gün süreyle kısıtlanabilir’ demesine rağmen, Sivil Havacılık Dairesi’nde 2024 yılında zaten iki kere yasaklanmıştı. Aralık ayı içinde grev kararı alan sendikanın grev yasağını hükümet, Yasa Gücünde Kararname çıkartarak yasaklamıştı. Bunun üzerine sendikalar, Anayasa’ya aykırı olduğunu inandığı bu Yasa Gücündeki Kararnameyi dava etmiş ve ara emri başvurusunda bulunmuştu.”
Yasa Gücünde Kararname’nin Anayasa’ya aykırı olduğunu daha önce hükümete belirtiklerini ifade eden Bengihan, Anayasa’nın 112 maddesinde Yasa Gücünde Kararnamelerin hangi koşulda çıkarılacağın açıkça yazdığını belirtti.
“Bugün davanın ara emriyle ilgili görüşmenin kararıyla ilgili bir süreç vardı. Grevleri yasaklayan kararnamenin Anayasa’ya aykırı olduğunu bildikleri için Bakanlar Kurulu, dün yeni bir kararname yayınlayarak söz konusu kararnameyi başka bir Yasa Gücünde Kararname çıkararak yürürlükten kaldırmıştır. Bu sebeple, dava konusu da ortadan kalktığı için, davamızı geri çektik. Süreç bu şekilde tamamlanmıştır.” diyen Bengihan, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu.
Bir soru üzerine Bengihan, seyrüsefer harçlarına yapılan zamların hayat pahalılığının üzerinde olması nedeniyle de Anayasa’ya aykırı olduğuna değindi.
“BAŞARININ BEDELİNİ BİR GÜN ÖDEMEYENLER, BAŞARISIZLIĞIN BEDELİNİ BİR ÖMÜR BOYU ÖDERLER”
Bengihan, başka bir soru üzerine, Maliye Bakanlığı’nda yapılacak toplantı öncesi ve sonrasında da sendikaların bir araya geleceğini ifade etti.
“Toplantıda, çalışanların lehine bir gelişme olmaması durumunda Sivil Havacılık da dahil her yerde süresiz grev yapacaklarını, yasak gelse bile tanınmayacağını defaten söyledik” diyen Bengihan, hükümetin uzlaşma niyeti olmaması durumunda haklarını korumak için süresiz grevin her yerde devam edeceğini söyledi.
Bengihan, “Bu masada ya uzlaşacağız ya uzlaşacağız, başka çare yok. Dönüm noktasındayız. Bundan geri adım yoktur. Başarının bedelini bir gün ödemeyenler, başarısızlığın bedelini bir ömür boyu öderler” dedi.
MAVİŞ: 2025 SENDİKALARIN MÜCADELE YILI OLACAK
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş de, sendikaların adım attığını belirterek, “Hem sokakta hem mahkemelerde hem de birçok yerde kendi varlığını ortaya koyarak vatandaşın yanında oluyor.” ifadesini kullandı.
Maviş, “Hayat pahalılığı hesaplama yöntemi olumsuz yönde değişirse en çok asgari ücretliyi, dezavantajlı ve kırılgan gurupları etkileyecek” dedi.
POLİLİ: YASA GÜCÜNDE KARARNAMELER YAPMAK, MECLİSİ YOK SAYMAKTIR
Avukat Öncel Polili de, geçen yılda benzeri bir konuyla ilgili olarak yine burada olduklarını belirterek, hükümetin hukuk tanımazlık konusunda istikrarlı bir şekilde devam ettiğini ileri sürdü.
Yasa Gücünde Kararname ile yapılamayacak olan bir yasa değişikliğini Bakanlar Kurulu’nun yapmaya çalıştığını ifade eden Polili, “Yasa Gücünde Kararnameler yapmak, Meclisi yok saymaktır” diye konuştu.
İZCAN: YASA GÜCÜNDE KARARNAMELERİN ORANI ARTTI
Avukat Yağmur İzcan ise, yolsuzluk iddialarının arttığı yıllarda aynı oranda Yasa Gücünde Kararname oranının da arttığını ileri sürerek, bunun demokratik güçlerin tahammülü olan bir şey olmadığını aktardı.
