Pile’de yol konusundaki sorununun çözümü yönünde varılan mutabakat Rum tarafını memnun etti.
Fileleftheros gazetesi, “Pile’de Karşılıklı Fayda Sağlayan Anlaşma- Hükümet Anlaşmadan Memnun” başlıklarıyla geniş yer verdiği haberinde, Güney Kıbrıs Hükümeti Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis’in dün yaptığı yazılı açıklamaya dayanarak, Rum hükümetinin Pile ve Pile’nin kuzeyindeki bölgeyle ilgili olarak BM Barış Gücü’yle bir uzlaşmaya varıldığını teyit ettiğini yazdı.
Açıklamasında Rum hükümetinin tüm bu süre zarfında Pile’de yaşayan Rumlarla sürekli temas içerisinde olduğunu ifade eden Letimbiotis, Pile’de yaşayan Rumlara, konuyla ilgili görüşmelere yapıcı katkılarından ötürü teşekkür de etti.
Letimbiotis açıklamasında, anlaşmanın başlıca maddelerine değinerek, bunların Rum kesiminin ara bölgenin statüsüyle ilgili endişelerini giderdiğini de ifade etti.
Letimbiotis ayrıca Hristodulidis’in, Kıbrıs sorununa AB ilke ve değerleri ile BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde bir çözüm bulunması için, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması çabalarına bağlı kalmaya devam ettiğini de söyledi.
Haberde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart yanı sıra ABD, Fransa ve İngiltere’nin de varılan uzlaşıdan memnuniyet duyduklarını belirttikleri ifade edildi.
Öte yandan haberinde, Rum kesiminin diplomatik hamlelerinin Türk faaliyetlerini engellediğini ve önemli bir Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ) başarıldığını ileri süren gazete, Pile bölgesindeki paydaşların dün sabah imzaladıkları anlaşmanın, bir yandan Kıbrıs Türk tarafının yolu inşa etmeye başlamasına izin veren, diğer yandan da ara bölgenin statüsünün dokunulmazlığını sağlayan, karşılıklı faydalı bir anlaşma olduğuna işaret etti.
Bu anlaşmayla Rum hükümetinin konuyla ilgili kaygılarına yanıt verildiğini de yazan gazete, dün varılan anlaşmanın en azından kağıt üzerinde Pile bölgesindeki Türk çabalarına bir son verdiğini iddia etti.
“Türk tarafının uzun yıllardır gerçekleştirdiği bir dizi faaliyetle bölgedeki statükoyu bozmaya çalıştığı” iddiasında da bulunan gazete, Rum hükümetinin elindeki bilgilere dayanarak, Türk tarafının ilk olarak Pile’nin kuzeyindeki ara bölgeyi kendi kontrolüne geçirmeyi hedeflediğini öne sürdü.
Bu bilgilerin nihai sonuç ve anlaşma açısından belirleyici rol oynadığının görüldüğünü de yazan gazete, konuya müdahil tarafların imzaladıkları mutabakatın, siyasi açıdan, diplomasinin gerginlik politikası karşısındaki başarısı olduğuna işaret etti.
Buna paralel olarak, herkesin daha sonra üzerine bir şeyler inşa edebileceği bir Güven Yaratıcı Önleme de sahip olduğunu kaydeden gazete, ara bölgenin güvenceye alınması ve ateşkes hattının sınırlarının açıkça ortaya konmasının askeri açıdan önemli olduğunu, buna paralel olarak Türk Ordusunun askeri bir kazanım elde etmesinin de önlendiğini ileri sürdü.
Haberinde imzalanan mutabakatla ulaşılan hedefleri de sıralayan gazete, bunlara özetle şöyle yer verdi;
“1. Ara bölge güvence altına alındı ve ateşkes hattının sınırları da açık bir şekilde ortaya kondu. Barış Gücü, statükonun ihlal edilmesini önleyerek, ara bölgenin tümünde varlığını ve kontrollerini sürdürüyor. Anlaşma işgal makamlarının ara bölge içerisindeki askeri veya polis mevcudiyetini ihtimal dışında bırakıyor.
2. Geçiş noktası meydana getirilmesi ve Yeşil Hat Tüzüğü’nün tam anlamıyla uygulanmasıyla Pile bölgesine kontrol dışı erişim önleniyor. Yolun, Çayhan düzlüğü dâhil olmak üzere, Pile’ye yerleşim amaçlı veya suç unsurları ile düzensiz göçmenlerin özgür bölgelere erişimi için kullanılmayacağı güvence altına alındı.
3. Yolun yalnızca sivil amaçlarla kullanılması sağlanarak ve Çayhan düzlüğü bölgesinde kentsel ve konut geliştirme bölgesinin oluşturulmasıyla, Türk Ordusunun askeri kazanım elde etmesi önlendi.
4. Pile bölgesinde Kıbrıslı Türklerin ve Rumların uyum içerisinde bir arada yaşamasını sağlayacak tek (birleşik) bir kentsel gelişim bölgesi meydana getiriliyor.
5. Anlaşma Rum kesimi tarafından oldukça önemli bir gelişme olarak addediliyor, çünkü diplomasi sayesinde, şiddetle dayatılamayacak planlamaların iptal edilmesine karar verildi.”
Gazeteye göre “diplomatik kaynaklar” ise yaptıkları açıklamada, anlaşmayla birlikte “yerel halkın menfaatlerinin, uluslararası faktörün olumlu şekilde harekete geçirilmesinin, manevi bir üstünlük elde edilmesinin aynı zamanda krizin fırsata dönüştürülmesinin sağlandığını” öne sürdü.
