Eski Ombudsman Emine Dizdarlı, reçete yolsuzluğu soruşturmasıyla ilgili polisin tahkikatını sürdürürken yolsuzluk yapanlar ile usulsüzlük yapanlar arasında bir ayrım yapması gerektiği yönündeki iddialarla ilgili olarak, “Soruşturmayı yürütenlerin tarafsızlığı ve herkese eşit mesafede olmaları önem arz etmektedir” dedi.
Eski Ombudsman Emine Dizdarlı, ülkede adeta infial yaratan ve tarihin en büyük yolsuzluk olaylarından biri olarak nitelendirilen sahte reçete soruşturması ile ilgili kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı.
Ombudsman Dizdarlı, son birkaç gündür basında ve sosyal medyada, sigorta reçete yolsuzluğuyla ilgili bir kısım doktor ve eczacılar tarafından yapıldığı iddia edilen eylemlerin bazılarının usulsüzlük teşkil ettiği, bu nedenle polisin tahkikatını sürdürürken yolsuzluk yapanlar ile usulsüzlük yapanlar arasında bir ayrım yapması gerektiği yönünde söylemler yer aldığını belirtti.
Bu konuda polisin geniş çaplı bir tahkikatının devam ettiğini ve mezkûr soruşturmaya ilişkin tutuklamaların olduğunu kaydeden Dizdarlı, “Durum bu noktada iken, polis nezdinde bulunan emareleri görmeden veya işlendiği iddia edilen suçla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadan varsayıma dayanarak usulsüzlük yapan zanlıların tahkikatın bu aşamasında polis tarafından farklı bir prosedüre tabi tutulmaları gerektiği konusunda telkinde bulunulması kanaatimce yanlıştır ve yanlış sonuçlar doğurabilir” dedi.
Dizdarlı, “Soruşturmayı yürütenlerin tarafsızlığı ve herkese eşit mesafede olmaları önem arz etmektedir” diyerek, her meselede olduğu gibi soruşturmanın bir bütün olduğunu ve bu olayın ortaya çıkarılmasındaki kamu yararının göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Suçun ciddiyetini ve mahiyetini dikkate alarak polise tahkikatını sağlıklı bir şekilde yürütmesi için ancak kişi özgürlüğünü de gereksiz yere kısıtlamadan yeterli zaman ve imkân tanınması gerektiği dile getiren Dizdarlı, “Bu aşamada, polisin kişisel görüşlerin ve önyargıların etkisinde kalarak usulsüzlük mü yoksa yolsuzluk mu ayırımı yapmasının yanlış olduğu ve bu değerlendirmeyi yapacak olan mercilerin Başsavcılık ile mahkemeler olduğu kanaatindeyim” açıklamasında bulundu.
