KARİKATÜR/KOLAJ DAVASI…İKİNCİ KEZ BERAAT!
Alt mahkemede beraat ile sonuçlanan ‘karikatür/kolaj davası’nın istinaf kararı açıklandı, gazete ikinci kez beraat etti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili bir kolaj yayınlayan Afrika Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent ile Direktör Ali Osman Tabak; “Yabancı devlet büyüklerine hakaret” ve “KKTC ile Türkiye’nin arasını açmakla” suçlanmıştı.
Dava konusu olan karikatür/kolaj 21 Aralık 2017’de Afrika Gazetesi’nde “Yunan gözüyle” başlığı altında yayınlanmıştı.
Karar mahkemeye gelen vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. “Bağımsız yargı” şeklinde yorumlanan karar salonda ve dışarda bulunanlar tarafından sevinçle karşılandı.
CTP Milletvekili Sami Özuslu’nun da izlediği mahkeme sonrası yasaların İnsan Hakları Mahkemesi kriterlerine göre düzenlenmesi gerektiği konusunda beklenti dile getirildi.
Karar sonrası açıklama yapan gazetenin avukatı Tacan Reynar, beraat kararının onanmış olduğunu belirtti.
Reynar, şöyle devam etti. “Üzücüdür ki bu kararın oybirliğiyle onaylanmasını dilerdik. Ama oyçokluğuyla alındı. Ancak bu karar, bu ülkeye tutunmaya, yaşamaya olan inancımızı koruyabileceğimizi gösterdi. Gerçekten, omuz omuza mücadele edersek, bunu başarabileceğimizi gördük” dedi.
Reynar, akabinde gelen davaların Başsavcılık tarafından geri çekildiğini anımsatarak, “Bu kararla, onların da önü kesilmiş oldu” dedi.
“TARİHİ BİR KARAR”
Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent de, mahkemenin verdiği kararı “tarihi” bir karar olarak niteledi, aynı davanın kendi adına Ankara’da da açıldığını, gıyabında görülen davada 1 yıl hapse mahkum edildiğini, ancak burada beraat ettiğini ifade etti.
Levent, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Bu tarihi bir karardır. Sıradan bir davanın kararı değildir bu. Neden? Biz alt mahkemede beraat ettik. Alt mahkeme bizi haklı buldu. Şikâyeti yapan Tayyip Erdoğan adına buradaki TC Elçiliği idi. Onun şikayeti üzerine Savcılık bize ceza davası açtı. Yapılan seri duruşmalardan sonra mahkeme bizi haklı buldu. Başsavcılık istinafa gitti, tam da bu aşamada önemli bir şey oldu; Ankara’da ceza mahkemesinde buradan beraat ettiğimiz dava yeniden açıldı. Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti üzerine aynı dava Ankara’da da açıldı. Beni gıyabımda yargıladılar. Ankara’da bu davadan burada yeniden istifa mahkemesinde beraat ettiğimiz davada beni Ankara’da yargıladılar, 1 yıl hapislik cezası verdiler. Bunu kendi kendilerine paraya çevirdiler. Benim için orada bir avukat da tutmuşlar. Posta ile hesap numarası da gönderdi. Ben Ankara’daki mahkemenin kararını tanımadığım için hiçbirine uymadım. Burada istinafa gidildiği sırada Ankara’da aynı davanın açılması ne anlama geliyor? Demek ki bizim mahkememizin verdiği karardan memnun olmadılar. Verdikleri kararla, bizim mahkememize ‘öyle değil, böyle’ mesajı verdiler. Aslında ceza vermeliydiniz mesajını verdiler. Ankara’daki bu kararın gölgesinde geçti bu mahkeme. Bu açıdan çok çok önemli. Ankara’da ceza, burada beraat. Mahkeme çok önemli bir sınav verdi. Kendi kararında direndi. Ankara’ya verilen mesaj, ‘öyle değil, böyle’ oldu.”
“YASALARIN, AİHM KRİTERLERİNE UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLEMESİ GEREKİR”
CTP Milletvekili Sami Özuslu da mahkemenin kararının tarihi bir karar olduğunu söyledi, “Ben her zaman yargımızın bağımsızlığına güvenen bir gazeteci oldum. Verilen kararla, tarihi bir dönemeç geçtiğimizi söylemekte fayda var” dedi.
Gazetecilerin, ceza davaları marifetiyle yargıç karşısına çıkarılmasının bir hata olduğunu söyleyen Özuslu, Başsavcılığa, bu konudaki tutumunu gözden geçirmesi çağrısında bulundu.
Yasaların, AİHM kriterlerine uygun şekilde düzenlemesi gerektiğine vurgu yapan Özuslu, “Aksi halde bugün çıkan beraat kararı, zıt sonuçlara dönebilir” dedi.
BASIN-SEN Başkanı, gazeteci Ali Kişmir aleyhinde açılan davayla ilgili de konuşan Özuslu, “Sevgili Ali’nin yargılandığı Askeri Suçlar Yasası ile ilgili CTP’nin sunduğu değişiklik önerisi ivedilikle komiteye gönderildi. Tüm kamuoyunun dikkati bu komite üzerinde olmalı, adım adım takip edilmeli” dedi.
Özuslu, “İfade ve basın özgürlüğünün, tüm özgürlüklerin garanti altına alınabilmesi adına CTP’nin Mecliste verdiği çabaya, mücadele herkes destek vermeli. Benim çağrım da budur” şeklinde konuştu.
Avukat Mine Atlı da şu açıklamayı yaptı.
“BİZİM mahkemelerin bağımsızlığı yönünde bir şüphe varsaydı bugün ortadan kalkmıştır. Alt mahkeme ifade özgürlüğü konusunda kararını verirken AİHM içtihatı göze alınarak karar vermiştir ancak yüksek mahkeme bize diyor ki AİHM kararları bizim aldığımız kararlarla çelişmemelidir .Bu demektir ki mecliste ciddi bir mücadele verilmesi gerekmektedir. Bütün yasaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre düzenlenmesi gerekmektedir”


















