Fileleftheros “Kıbrıs Sorunu Donald Trump’ın Radarında… Ukrayna ve Diğer Meselelerde Sorunların Uluslararası Kurumsal Çerçeve Dışında Çözüm Provası” başlıklı haberinde, Trump döneminde olguların değiştiği, verilen sözler tutulmayarak uluslararası hukukun bir kenara atıldığı, gerilim ve çatışma cephelerinde uzlaşmaların ekspres usuller ve uluslararası kurumsal çerçevenin dışında yöntemler ile sağlandığını yazdı.
Azerbaycan-Ermenistan anlaşması, Kosova ve diğer meselelerde beklenen anlaşmaların daha çok Amerikan planlaması olduğuna işaret edilen haberde, Ukrayna meselesi, “yeni uluslararası sorunları yönetme sisteminin büyük provası” olarak niteledi.
Bugüne kadar çatışmalara ve uluslararası krizlere odaklanan Beyaz Saray’ın radarına Kıbrıs sorununun da takılması ihtimaline dikkat çekilerek “Trump’ın Kıbrıs sorununa ve Türk-Yunan ilişkilerine müdahale etmesini gerektirecek herhangi bir gerilim yaratılmaması gereğine” vurgu yapıldı.
Ukrayna’daki çatışmaların sonlandırılması görüşmelerinin kurumsallaşmış uluslararası çerçevesi dışında yapılmakta olduğu, BM’nin savaşın başından beri gözlemci statüsünde kaldığı kaydedildi ve “Kıbrıs sorununda süreç ilerler ve süregelen çıkmazın kırılması için BM dışı bir usul uygulanırsa, BM kararlarının ve bazı ana parametrelerin dikkate alınmayacağına, müzakerenin Trump’ın güçlü desteğine sahip Türkiye’yi memnun edecek bir yöne gidebileceğine” dikkat çekildi.
Ukrayna’nın Zelenski aracılığıyla ülkenin bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü, varılacak anlaşmanın uygulanmasını üçüncü tarafların garanti etmesini istediği hatırlatılan haberde toprak konusunun ise bazı AB üyesi devletlerin de katıldığı ancak seyirci kalmakla yetindiği Washington’daki görüşmede ele alınmadığına dikkat çekildi.
Amerikalıların da Avrupalıların da toprak konusuna dokunmak istemediği, meselenin, görüşmeleri halinde Zelenski ile Putin’in kararına bırakıldığı vurgulanan haberde, Kiev’in Rusya’ya toprak vermeye karar vermesi halinde bunun dayatmayla değil Zelenski’nin rızasıyla olacağının altı çizildi.
Gazete savaş meydanlarında ortaya çıkan sonuçlara dair görüşmelerin olumsuz bir emsal yaratma ihtimalinin Rum yönetimini düşündürdüğüne vurgu yaptı.
Haftalık Kathimerini haberi “Kıbrıs Sorununda Trump-Putin Anlaşmasının ‘Dümen Suyu’… Ankara Kar Görüyor Lefkoşa da Yeni Haritanın Ülkenin ve BM’nin Gıyabında Çizilmesinden Endişeli” başlığıyla aktardı.
Gazete ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Alaska’da gerçekleşen görüşmesinde “uluslararası hukuk hilafına, bir ülkenin (Ukrayna) toprak bütünlüğü ve dolayısıyla egemenliğini ipotek altına almasının, benzer eğilimlerde olanların iştahını kabarttığını” yazdı ve Türkiye’yi işaret ederek bu durumun Rum yönetimini endişelendirdiğini aktardı.
Trump-Putin görüşmesinin gerek formatı gerek hayata geçirilenlerin özü açısından Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki talepleriyle benzerlikler içerdiğini belirten gazete, ABD ve Rusya liderliğinin Alaska’da Ukrayna barış oyununu (ülke sınırlarını) Ukrayna’nın ve BM’nin gıyabında belirlediklerine dikkat çekti.
Alithia ise “Ukrayna Meselesinin Kıbrıslaştırılması” başlıklı manşet haberinde, Ukrayna meselesinin Kıbrıs sorunu gibi kronik çözümsüz mesele haline geldiği görüşünü ortaya koydu.
Gazete, Ukraynalıların ve Rumların “Rusların ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası toplumun tanıdığı ayrı hakları olduğu fikriyle uzlaşsalar ellerinde tutma fırsatına sahip olmalarına rağmen ülkelerini kaybetmekte olduğuna” dikkat çekti.
