Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, “Türkiye ile deniz yetki sahalarını sınırlandırmaya hazır olduklarını” söyledi.
Fileleftheros ve diğer gazetelere göre, ABD ziyaretine devam eden Hristodulidis bu açıklamayı cuma günü, New York’ta gerçekleştirilen “3’üncü Capital Link Kıbrıs İş Forumu” öncesinde gazetecilerin Doğu Akdeniz’de enerji alanındaki gelişmelerle ilgili sorusu üzerine, ExxonMobil ve Chevron ile dün Teksas’ta yaptığı görüşme öncesinde yaptı.
Hristodulidis, ExxonMobil’in bundan sonra atılacak adımlar açısından belirleyici olacak “İlektra” hedefindeki sondajının sonuçlarını beklediklerini söyledi. Bunun, Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkların çözümünün başlangıcı mı olacağı sorulduğunda ise Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın uzun süre önce (2007, 2010, 2013) bölge ülkeleriyle deniz sınırlarını belirlediğini söyledi, “Türkiye tarafı dışında bekleyen bir sorunumuz yok.” dedi.
“TÜRKİYE, KUZEYBATIMIZDA DENİZ YETKİ SAHASINI BELİRLEMEK İÇİN KIBRIS’LA GÖRÜŞMEYE HAZIRSA, BİZ DE GÖRÜŞMEYE HAZIRIZ”
Türkiye’yi uluslararası hukuka, 1982 Sözleşmesi’ne “saygı göstermemekle” suçlayan Hristodulidis, geçen hafta Paris’te, “Suriye Geçici Hükümeti Başkanı ile yapılan telekonferans görüşmesinin de bu bağlamda önem taşıdığını” belirtti. Hristodulidis, Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın Paris görüşmesinin ardından, deniz yetki alanlarının 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi temelinde belirlenmesi boyutunu da katan bir açıklama yayımlandığını hatırlattı.
Hristodulidis, “Türkiye, kuzeybatımızda deniz yetki sahasını belirlemek için Kıbrıs’la görüşmeye hazırsa, biz de görüşmeye hazırız.” ifadesini kullandı.
Gazetecilerin, Kıbrıs sorununda temmuzda Cenevre’de yapılacak yeni görüşmeye kadar atılacak adımları sorması üzerine Rum lider, “Kamuoyu biliyor mu bilmem ama Genel Sekreterlik BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerini -yanlış bilmiyorsam akşam yemeğinde- diğer konular yanında, Cenevre sonuçları hakkında da bilgilendirecek.” dedi.
ABD’ye gidişi öncesinde, Ada’da gerçekleşen liderler görüşmesinin kendi inisiyatifiyle gerçekleştiğini savunan Hristodulidis, “Temmuz ayında yapılması planlanan görüşmede özlü müzakerelerin yeniden başlaması hedefini başarabilmemizde belirleyici rol oynayacak Genel Sekreter’in kişisel temsilcisi ile ilgili açıklamanın, önümüzdeki 24 saat içerisinde yapılmasını bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
Hristodulidis 3’üncü Capital Link Kıbrıs İş Forumu ile ABD’den yeni istihdam olanakları yaratacak kaliteli yatırım çekmeyi hedeflediklerini, ABD ziyaretinin ana sebebinin de Güney Kıbrıs’ı “ABD için çekici yatırım destinasyonu olarak sunmak” olduğunu anlattı.
Hristodulidis’in ilk ABD ziyaretinin Joe Biden’ın iktidarı kaybetmesinin hemen öncesine, şimdiki ziyaretinde de ABD ziyaretinin ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni vergi politikası ilan ettiği “şanssız bir döneme denk geldiğine” işaret eden haftalık Kathimerini, ExxonMobil ve Chevron ile temasların, sözde Rum “MEB’indeki aramaların devamı ve “Afrodit” yatağının geliştirilmesi açısından ayrı bir öneme sahip olduğunu yazdı.
SigmaLive ise Hristodulidis’in dün (5 Nisan Cumartesi) Teksas-Huston’da ExxonMobil Başkan Yardımcısı John Ardill ile sözde Rum MEB’indeki mevcut ve gelecekteki enerji ile ilgili gelişmeleri ve ExxonMobil’in bölgedeki stratejik varlığını görüştüğünü bildirdi.
ExxonMobil’in Quatar Energgy ortaklığıyla sözde MEB’in 5’inci ve 10’uncu parsellerinde lisans sahibi olduğunu ve 10’ucu parseldeki iki teyit sondajını tamamladığını yazan gazete böylece, “Glafkos” yatağında doğal gaz varlığının teyit edildiğini, 5’inci parseldeki “İlektra” hedefindeki sondajın da devam ettiğini hatırlattı.
Habere göre Hristodulidis-Ardill görüşmesinde ExxonMobil’in sondaj programı ve Rum yönetiminin enerji programı uyarınca, bölgedeki yatakların geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi hedefiyle bundan sonra atılacak adımlar ele alındı. Bu çerçevede bütün yatakların ticarileştirilmesini hızlandırmak hedefiyle komşu yatakların lisansına sahip şirketlerle iş birliği olanakları da görüşüldü.
ExxonMobil ile şu ana kadarki iş birliklerinden memnuniyet belirten Hristodulidis, şirketin sözde Rum MEB’indeki varlığının önemine vurgu yaparak hükümetinin, “ulusal çıkarına hizmet edecek ve bölgesel iş birliğine ve istikrara katkı sağlayacak şekilde enerji stratejisini sürdürme iradesini” yineledi.
