“İdam getirelim ki, kadına şiddet sona ersin ve cinayetler dursun”…
Kim diyor bunu? Prof. Erhan Arıklı!..
Yahu kıymetini bilelim artık bu adamın!..
Koskoca dünya ülkeleri cinayetleri önlemek için idam uygulamasını getirmeyi akıl edemezken, bizim içimizden birisi çıkıp bunu akıl ediyor!..
Nimet, altın, hazine…
Hani duygularımı ifade edecek kelime bulamıyorum!..
Daha üç gün önce kadınları aşağılayan, resmen bu tür cinayetlerin artmasını teşvik edecek fetvalar veren ve laik rejimi tehdit eden Ahmet Ünsal’a destek veren, onun önüne siper olan sanki de Erhan Arıklı değil de bir başkasıydı!..
Sahi biz hangi Erhan Arıklı’ya inanacağız?
Üç gün önce Ahmet Ünsal’ı koruyana mı, yoksa dün kadın cinayetlerini önlemek için idam isteyene mi?
Kafamız karıştı!.. Bir Arıklı ile başa çıkamazken, birden çok Arıklı ile uğraşıyoruz!.. Diğer yandan Özer Kanlı’nın bugünkü yazısını okudum!.. Siz okumadınızsa sakın okumaya kalkmayınız!.. Adam resmen kendinden başka herkesi ahmak yerine koyuyor!.. Attığı manşeti kimse anlamamış!.. Bir akıllı kendisi!.. Böyle ego olmaz olsun arkadaş!.. Yalnız şunu atlamış, biz ahmaklar buna inanmıyoruz ki!.. Yahu her insan yanlış yapar… Önemli olan gelen tepki karşısında bu yanlışı kabullenmek, bu yanlıştan dönebilmek ve özür dilemek!.. O kadar!.. Ben 38 yaşındaki bir adam, 60’ını devirmiş bir adama hayat dersi mi vereceğim? Nasihatta mı bulunacağım? Ne haddime!.. Oğluma söylüyorum ben bunları, duy Ozi, belki sayende başkası da anlar!..


















