Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı ve Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Türk Belediyesi Başkan Adayı Mehmet Harmancı, TV20 ekranlarında Ali Kişmir’in hazırlayıp sunduğu “Kıbrıs Dosyası” programına konuk oldu.
Harmancı, kendisine “Örgütün yok” diyenlere en önemli cevabının, toplumla kurduğu ittifak olduğunu hatırlatarak, toplumla arasında güvene ve sevgiye dayalı bir bağ olduğunu vurguladı.
Bu seçimi yerel bir seçim olarak gördüğünü, ancak buna zaman karar vereceğini belirten Harmancı, “Bu seçimi başkaları nasıl görüyor onu bilmiyorum. Ben çok değerli ve önemli rakiplerle başkente başkan olabilmek için yarışacağım. Bu beni gerçekten dinamik tutuyor” diyen Harmancı, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananların bu seçimlerde yaşanacağını düşünmüyorum” derken, böyle düşünmesinde toplumla kurduğu güvene ve sevgiye dayalı bir ilişki bağının sebep olduğunu dile getirdi.
“TOPLUMUN VİCDANINA GÜVENİYORUM”
Siz bir kesim insana herhangi bir yerde doğduğu için “Harmancı seni sevmez” dediğinizde bu tutmaz çünkü o insanlar sekiz buçuk yıllık bu sürede beni denemiştir. Ben toplumun vicdanına güveniyorum” derken, “Biz Lefkoşa’da çok büyük bir ittifak kurduk. Benim en büyük örgütüm Lefkoşa’da halktır. Solcusu sağcısı bu dönem içim bizim başardıklarımızı bir sonraki döneme geçirmek için ciddi bir irade ortaya koyacaktır” şeklinde konuştu.
“DAĞI YARATANLAR BİZE HESAP MI SORUYOR”
Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir TV programında “Göreve gelince Harmancı’nın yarattığı borçları temizleyeceğim” açıklamasında bulunan UBP Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Sadık Gardiyanoğlu’na sert bir çıkış yapan Harmancı, “Hem bir dağ yaradacaksınız, biz de o dağı tepeye çevireceğiz sonra da tepeyi bitiremedik diye suçlanacağız.” dedi.
“2016’TAN İTİBAREN TEK KURUŞ BORÇ YAPMADIK”
Harmancı, 2010-2016 arası tek bir vergi yatırımı yapılmadığını, 2016 sonrası ise tek bir gün dahi geri düşmediklerini ifade ederken, 2018’ten itibaren bir de dönüp geriye dönük ödeme yapmaya başladıklarının altını çizdi. “Bu arada da 200’ye yakın çalışanımız emekli oldu, 180’nin vergi borçları ve ihtiyat sandığı borçlarını da bir tamam ödedik” diyen Harmancı, “Şimdi soruyorum, elektrik kurumuna, sigortaya, vergiye ve ihtiyat sandığına son 6 yıldır tek bir borç eklememişsem, hatta dönüp geriye doğru ödeme yapmışsam, bu borcu ben nasıl biriktirdim. Bana bunu bir ekonomist ile açıklarlarsa ben de bunu anlayacağım. Merak etmesinler, enkaz edebiyatı yapsaydım Nobel’e aday olurdum” açıklamasında bulundu.
“TOPLUMSAL MUHALAFET REAKSİYON MUHALEFETİ HALİNE GELDİ”
“Toplumsal muhalefet, ne yazık ki reaksiyon muhalefeti haline geldiğinde kamusal bir karşılığı olmuyor” diyen Harmancı, uzun yıllar sendikaların yaşadığı açmazlardan birinin de bu olduğuna dikkat çekti.
Harmancı, Külliye meselesine ilk günden itibaren toplumsal bakmamız gerektiğini söylediğini ifade ederken, “Biz hiç şunu tartışmadık, kendi emeğimizle 1963’ten itibaren biriktirdiğimiz sermayeyle, refahla, esenlikle, kendimize göre ve kendi alın terimizle bir bina yapabildik mi, projelendirebildik mi, iki çakıl dökebildik mi, hayır! Esas bunu konuşmamız lazım” dedi.
“BİNALAR BENİM İÇİN SEMBOLİK”
Bana göre binalar artık sembolik şeyler diyen Harmancı, “bu dijital çağda hala daha o binaların odalarına gereksiz istihdamlar yapıp onu bunu gereksiz bir şekilde danışman alıp doldurursanız yetmez tabi” açıklamasında bulundu.
“SEÇİM HEYECANINA VERİYORUM”
“Külliye konusunda “Neden mühürlemedi diyenler var” hatta “Ben olsam mühürlerdim” diyenler bile oldu” diyen Harmancı, bunları seçim heyecanına verdiğini, bunu iddia edenlerin kapıdan içeri girebilirlerse inşaatı mühürleyebileceklerini savundu.
“DEFALARCA GİRİŞİM YAPTIK”
“Biz henüz kazı yapıldığı gün Cumhurbaşkanlığına bir yazı yazdık. Burası geçen yıl askeri alan olmaktan çıkarıldı ve size tahsis edildi, bu inşaatı durdurdun dedik ama dinletemedik” diyen Harmancı, cevabın kendilerine yaklaşık 15 gün sonra cevabın Şehir Planlama Dairesi’nden geldiğini sözlerine ekledi. “Bizden külliye için görüş istediler” açıklamasında bulunan Harmancı, pafta parseli bile bize vermedikleri bir yerin neyini konuşacağız yanıtını verdiklerini ifade etti.
“ASKER ÖNCE BİZİ İÇERİ ALDI SONRA ALMADI”
Beton dökümünün ardından Ulaştırma Başkanlığına bir yazı yazdıklarını ve ivedi olarak bunu durdurun yoksa yasal haklarımızı kullanacağız dediklerini belirten Harmancı, bunun ardından ihbar sürecine girdiklerini, inşaat alanına askeri alandan girildiği için ihbarı verebilmek için askerden izin aldıklarını ve ilk ihbarı ilettiklerini belirtti. Harmancı, “Hiçbir mülke hiçbir belediye dava açmadan giremez. Asker bizi bıraktı ve girip ilk ihbarnamemizi verdik. Daha sonra bir ihbarname daha vermek için gittiğimizde ise alınmadık ve inşaatı durdurmadılar” dedi.
“CEZA DAVAMIZ REDDEDİLDİ”
Bunun üzerine odaları ve birlikleri toplayıp bundan sonra hukuk sürecine girdiğimizi açıkladım” diyen Harmancı, odaların hemfikir olduklarını söylediklerini belirtti. Teknik olarak zor olacağını ifade ettiğini çünkü bu ülkede ceza davası açmaya yetkili tek yerin başsavcılık olduğunu izah ettiğini sözlerine ekleyen Harmancı, “Burası da KKTC mülküdür. KKTC’yi temsil eden kurum KKTC Başsavcılığıdır. Biz Cumhurbaşkanlığı ve Başsavcılığa ceza davası açmaya çalıştık, yargıçlar bunu 4 gün değerlendirdi ve hayır biz ceza davalarımızı onlardan aldığımız yetki ile açarız o nedenle olmaz dediler. Başsavcılığa, Başsavcılığın verdiği yetki ile dava açamadık!” Söyleminde bulundu.
Harmancı sözlerini; “Ben zabıtaları bir kamyona toplayıp askerle karşı karşıya getirecek kadar çıldırmadım. Sanırım aklı çalışan herkes de bunun yapılması gerektiğini savunmaz” söylemiyle noktaladı.
