Her alanda irademizi pazarlamaya devam eden UBP-DP-YDP hükümeti, şimdi de devlet projelerinin ve/veya uluslararası protokollerin vize iznini ortadan kaldırmaya çalışıyor!..
Kısacası, bu ülkeye dileyen gelip dilediği gibi izinsiz, denetimsiz ve kaçak proje yapabilecek!..
Bu ülkeye ve bu toplumun kültürüne uygun mu değil mi diye bakılmadan ucube yapılar dikilecek!..
Üzerine bir de vatandaşlık bahşedilecek!..
İşte bu zihniyete ve bu zihniyetin yapmak için kolları sıvadığı dayatmaya karşı Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bir duruş sergiliyor!..
Bakınız, bunu kimin istediğinden öte benim derdim bunu altın tepsi içerisine sunmaya çalışanlardır!..
Ancak ne yazık ki, Sapkın Ahmet Ünsal’a verilen tepkinin dörtte biri bu konuya verilmedi!..
Oysa çok daha önemli!..
Hatta hayati!..
Örneğin Ticaret Odası nerede?
Veya Sanayi Odası?
Kapalı kapılar ardında “Biz size desteğiz” demek yetmez!..
Çıkıp kamuoyu önünde bu duruma karşı olduklarını ilan etmeliler ve yarın ki eyleme açık destek belirtmeliler!..
İşin içerisinde “Aman Ankara var, bulaşmayalım” demenin zamanı geçti!..
Yılan bugün KTMMOB’u sokmaya çalışıyor ama bilinmelidir ki aynı yılan Ticaret ve Sanayi Odalarını da sokmaya hazır!..
Yarın çıkıp aynı zihniyet, “Artık iş yeri açanlar Ticaret Odasına üye olmak zorunda değil” dayatması yapacak!..
Aynı şekilde Sanayi Odası’nın da etkisini ve yetkisini kaldırmak için uğraşacak!..
Bu adımların birbirinden bir farkı yok!..
Talep edenin de altın tepsi de bunu sunanın da isteği biat!..
Odalar, birlikler, siyasi partiler ve sendikalar buna “Aman yılan beni sokmasın” mantığı ile yaklaşmaya devam ederse, sonumuz çok yakındır bilinmesini isterim!..
Kaybedecek çok az şeyimizin kaldığı bu ortamda hala ürkek ve bireysel korunma aklı ahmaklıktır!..
Toplumsal bir var olma mücadelesi ise şarttır!..
Her görüşü ve her kesimi ile!..